Ağız İçi Kronik

Löko-ödem

Doğuştan veya sonradan çıkmış olabilir. Ağız içerisinde beyaz bir plak olarak görülür. Lökoplazi denilen kansere dönüşme potansiyeli olan bir ağız içi yaraya benzer fakat onun gibi üzeri kalınlaşmamıştır. Gri-beyaz, sınırları net olmayan, yanak içi veya dudak içerisinde sıklıkla görülür. Dalgalı-kepekli bir görünümü vardır. Ara ara kendiliğinden düzelebilir, genelde bir şikayete neden olmaz. Kanser olma riski yoktur, tedavi gerekmez.

Nikotin Stomatiti

Sigara ve özellikle pipo tüketicilerinde görülür. Tütünün irritan etkisi ve ısıdan olduğu düşünülmektedir. Daha çok sert damağın ön kısmı ve yumuşak damakta beyazlaşmalar üzerinde kırmızı 1-2mm çıkıntılı yapılar vardır. İleri aşamada damak tamamen beyazlaşır ve bu çıkntılı lezyonlara daha büyük nodül olarak adlandırılan sert bir görünüm alır. İyi huyludur, tütün kullanımı bırakılırsa gerileyebilir fakat kansere dönüşme riski de vardır.

Keratoakantoma

İyi huylu bir tümördür özelliği kanserle karışabilmesidir. Sebebi bilinmemekte, erkeklerde daha sıklıkla görülmektedir. Daha çok ciltte görülür ağız içinde nadirdir. Kabarık, ortasında krater (göbek) vardır. Ağrılıdır ve aynı taraftaki bezelerde büyüme olabilir. Kendiliğinden geriler, gerileme olmazsa çıkartılması gerekir.

Otoimmün (kişinin bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine saldırması) Büllöz Hastalıklar

Kenarı düzensiz, iyileşmeyen, geniş soyulmalar olan yaralar vardır. Bül içi su toplamış yaralardır, ağız içerisinde nadiren sağlam kalır. Yaranın kenarında bu su toplamış yaradan arta kalan parçalar görülebilir.

En sık neden pemfigus vulgaristir. Pemfigus grubunun altında pek çok hastalık vardır. Bu grup hastalıkların bazıları ölümcüldür, ayırıcı tanısı dikkatle yapılmalıdır.

Büllöz pemfigoid

Ağız içini nadir olarak tutar. Sağlam bül (su toplamış yara) görülme olasılığı daha yüksektir.

Erozif Liken Planus

40 yaş üstü ve kadınlarda daha sık görülür. Kenarları düzensiz, hareketli zemini kirli sarı renkte ölü dokunun bulunduğu ülserlerle karakterize bir hastalıktır. Bu ülserlerin yanında üzeri dantel gibi veya plak gibi beyaz taraların eşlik etmesi tanıda önemlidir.

Kıllı Dil

Dilde papilla ismi verilen çıkıntıların fazla büyümesi ile karakterizedir. Ağız içi ve dil üzerindeki hücrelerin sürekli yenilenme düzeninin bozulması sonucu olur. Gerçek sebebi bilinmez. Dilin rengi dış etkenin cinsine göre değişir. Tedavi bu fazla tabaka oluşturan kısmın kazınmasıdır.

Reaktif Papiller Hiperplazi

Uygun olmayan yada uzun süreli diş protezi kullananlarda görülür. özellikle sert damakta, küçük, kırmızı, kaldırım taşını andıran, ödemli yaralardır. Koruyucu önlemlerle geriler, sebatı veya büyümesi halinde çıkarılması düşünülmelidir.

Oral Tüylü Lökoplaki

Dilin kenarlarında veya ortasında görülen, üzeri tüylü gibi, kaba yaralardır. Tek tarafta veya iki taraflı olabilmektedir. Sebebinin bir virüs olan EBV olduğu düşünülmektedir. Uzun süreli kandida enfeksiyonu (pamukcuk) sonrası veya HIV enfeksiyonu olan kişilerde görülür. uçuk tedavisi ile gerileyebilir. Kanserleşme riski yoktur.

Lökoplaki

Yineleyen travma, sigara, alkol, pipo kullanımı kaynaklı özellikle ağız içerisinde görülen üzerinde soyulma olmayan beyaz renkli plak gibi renk değişiklikleridir. Kansere dönüşme ihtimali olduğu için önemlidir. 2,5 cmden küçük plaklar çıkarılmalı daha büyük olanlar ise aşamalı şekilde çıkarılmalıdır.

Eritroplaki

Ağız içerisinde kırmızı plak şeklindeki renk değişilikleridir. Üzeri pürtüklüdür, özellikle bademciklerin önünde, yirmi yaş dişinin arka kısmında ve yumuşak damakta görülür. Kansere dönüşme riski lökoplakiden de yüksektir.

Papilloma

İyi huylu bir tümördür. Parmak benzeri küçük çıkıntılar şeklinde görüntüsü vardır. Yumuşak damak ve küçük dilde sık olarak izlenir. Genelde bir virüs olan HPV kaynaklıdır. Tanı için biyopsi yapılmalıdır. Kötü huylu kansere dönüşme riski vardır. Tedavisi bu yapının çıkarılmasıdır.

Veruka Vulgaris (Siil)

Daha çok çocuk ve gençlerde görülür. Nedeni HPVdir. Dudağın deri ile geçiş kısmında sık görülür. kötü huylu tümöre dönme ihtimali yoktur. Tedavisi cerrahi yada koter ile yakmadır.

Condyloma Accuminatum

HPV nin sebep olduğu bir diğer yaradır. Küçük pembe renkli çıkıntılar olarak başlar ilerleyen zamanlarda karnıbahar görünümünde olur. Tanı için biyopsi yaplmalı tedavide cerrahi çıkarma veya koter ile yakma işlemi kullanılır.

Median Rhomboid Glottis

Sebebi net bilinmemektedir. Dilin ortasında kızarık bir yara gibidir. Herhangi bir şikayete neden olmaz.Mantar tedavisi bazı kişilerde tedavi edici olabilmektedir. Kötü huylu kansere dönüşme riski yoktur.

Kandidiyazis (Pamukçuk)

Candida albicans isimli mantarın ağız içinde yaptığı enfeksiyondur. Ağız içinde mukoza adı verilen örtünün travmaya uğraması, beslenme yetersizlikleri, kötü ağız hijyeni, bazı hormonal değişiklikler, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kemoterapi, kanser, geniş etki yelpazesine sahip antibiyotik kullanımı gibi durumlarda görülür.

Yanak içi, dil, damak, diş eti, ağız tabanında yumuşak beyaz hafif kabarık plak şeklinde oluşumlardır. Bu plaklar kaldırıldığında kanar. Bu plaklardan örnek alınıp mikroskop altında mantarın görülmesi ile tanı konur, mantar tedavisi uygulanır.

Geographic Dil

Dil üzerinde papilla ismi verilen çıkıntılar vardır. Bunların bölgesel olarak dökülmesi ile yama şeklinde düzensiz kenarlı plaklar oluşur. Bir yer iyileşirken dilin başka yerinde çıkar. Sebebi bilinmez genelde de bir şikayete neden olmaz. Bazen hafif bir yanma hissi olabilir. Tedaviye gerek yoktur.

Travma

Kimyasal (ilaçların ağız içinde eritilmesi, temizlik maddesi içimi vb), termal (sıcak gıdalar vb), mekanik (uygun yapılmamış dolgular, ağız içi protezler, kırık dişler, dudak-yanak içi ısırma alışkanlığı vb) etkenler ağız içerisinde yaralara neden olabilmektedir. Hasar veren sebep ortadan kaldırıldığında bu yaralarda birkaç gün içinde kendiliğinden gerileme beklenir. Eğer bu yaralar hasar veren sebep ortadan kaldırıldığında bile sebat ediyorsa özellikle skuamoz hücreli kanser (yassı hücreli kanser) araştırılmalı, biyopsi alınmalıdır.

 

Ağız içi ve Dudağın Kötü Huylu Kanserleri

Dudak kanserleri de dahil edilince ağız içi kanserleri baş boyun bölesinde görülen en sık ikinci kanser olması sebebiyle önemlidir. En sık tip dudak kanseridir. Daha sıklıkla alt dudakta görülür. dudak kanserinde risk fakörleri, açık ten, renkli göz ve erkek cinsiyettir. Bunun nedeni erkeklerin daha çok güneşin zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalması ve kadınların ruj ile dudaklarında koruyucu bir tabaka oluşturmasıdır.

Ağız içi kanserlerindeki en önemli risk faktörü sigara ve alkol kullanımıdır. Dudak kanserinde pipo ve dudak tiryakiliği suçlanırken, ağız içi kanserlerinde sigara, bazı bitkilerin ağızda çiğnenmesi (maraş otu gibi), yanan sigara ucunun ağız içine alınması gibi alışkanlıklar risk faktörü olmaktadır. Bu kanserler kadınlarda artış göstermektedir. Nedeni de kadınlar arasında eskiye oranla artmış olan sigara kullanımıdır.

Ağız içi kanserlerinde diğer risk faktörleri; ağız hijyeni bozukluğu, iyi planlanmamış-uyumsuz protezler, uzun süreli enfeksiyonlar, beslenme bozuklukları, bağışıklık sistemi bozukluklarıdır.

Ağız içi kanserlerinde şikayetler; ağız içinde iyileşmeyen yara, kanama, ağrı, ağız kokusu, konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, çene hareketlerinde ağrı, kulak ağrısıdır. Ağız içerisinde iyileşmeyen kanamalı yarası olan birisinde yukarıda bahsedilen risk faktörlerine sahip bir kişide akla kötü huylu kanserler getirilmelidir. Ağız içersinde başka yerlerde benzer yaralar da olabileceğinden detaylı bir muayene yapılmalıdır. Boyunda ve kulak önündeki bezelere sıçrayabileceği düşünülmeli ve baş boyun muayenesi de detaylı bir şekilde yapılmalıdır.

Şüphe uyandıran yaradan biyopsi yapılmalı tanı kesinleştirilmelidir. Tanı büyük oranda skuamoz hücreli kanser (yassı hücreli kanser) olarak daha nadir olarak, diğer kanserler olarak gelir. Bunlardan sonra uygun görüntüleme; MR, BT, PET-BT yapılarak hastalığın yaygınlığı belirlenmeli ve tedavi planlanmalıdır. Tedavi seçenekleri hastalığın detaylı incelemesi sonrasında evreleme yapılır ve bu evrelere göre tedavi düzenlenir. Tedavi seçenekleri; cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi), ilaç tedavisi (kemoterapi)dir ve evreye göre bu seçeneklerden biri veya bir kaçıcının kombinasyonları kullanılmaktadır.